BESİNLER VE DENGELİ BESLENME
beslenme-priramidi.jpg
Beslenme Neden Gereklidir?
Canlılar beslenemezlerse yaşamlarını sürdüremezler. Tüm canlılar büyüyebilmek ve yaşamsal faaliyetlerini devam ettirebilmek için beslenir.
• Canlılar, doğduktan sonra büyür ve gelişirler. Büyüyebilmek ve gelişebilmek için ise beslenirler.

Yediğimiz besinlerin bir kısmı vücudumuzun kas ve kemik yapısına katılır. Böylece büyürüz. Dünyaya gelen bebek büyüyerek çocuk olur, çocuk büyüyerek yetişkin olur. Yetişkinler büyümezler.
İnsanlar belli bir yaşa gelince büyümelerini tamamlarlar.
• Canlılar yaşamsal faaliyetlerini devam ettirebilmek için gerekli olan enerjiyi besinlerden sağlarlar. Organlarımız çalışırken, soluk alıp verirken enerji harcarız. Yürürken, konuşurken, düşünürken
harcadığımız enerji, uyurken harcadığımız enerjiden daha fazladır. Bu nedenle çok hareket ettiğimizde daha çabuk acıkırız. Vücudumuzun enerji ihtiyacı arttığı için beslenme isteği duyarız.

Besinlerin organizmadaki kullanım sırası nasıldır?

Besinlerin organizmadaki kullanım sırası nasıldır?

Karbonhidratlar-->Yağlar--> Proteinler

Protein, yağ, ve karbonhidratları sindirim kolaylığına göre sıralayınız.

En kolay sindirilenden en zor sindirilene doğru besinler

Karbonhidratlar-->Proteinler-->Yağlar

Besin Çeşitleri

besin-cesitleri.jpg

Hayvansal Besinler
Hayvanlardan sağladığımız et, süt, tereyağı, yumurta, peynir gibi besinler, hayvansal besinlerdir.

Bitkisel Besinler
Ekmek, buğdaydan elde edilir. Ispanak, marul, lahana, pırasa,
enginar, patlıcan, biber, domates, fasulye, karnabahar gibi bitkilerden lezzetli yemekler yapılır. Elma, armut, şeftali, erik, kayısı, çilek, kavun, karpuz gibi meyveleri de zevkle yeriz.
Ekmek, sebze ve meyveler bitkisel besinlerdir. Bitkilerden] „ sağlanan besinlere bitkisel besinler denir

Madensel Besinler
Bitkisel ve hayvansal besinlerden başka su ve tuz gibi maddelerde alırız. Su ve tuz madensel besinlerdir. Bu maddeler canlıların vücudunda olabileceği gibi hazır olarak doğada da bol miktarda bulunur.
Besinler, yapılarında bulunan besin maddelerine göre vücudumuzda iş görürler. Bir besinin içinde birden fazla besin maddesi bulunabilir. Her bir besin maddesinin vücudumuzda göreceği işler farklı farklıdır. Besin maddelerinin bazısı vücudumuza enerji sağlar. Bazı besin maddeleri ise yapıcı, onarıcıdır. Bazı besin maddeleri de vücudumuzdaki olayları düzenler ve bizi hastalıklardan korur.

Bünyemiz neden besin ister?

Bedenimizi oluşturan hücreler, etkin bir şekilde çalışabilmek için karbonhidrat dediğimiz bazı temel maddelere gereksinim duyar. Bu maddeler de karbon, oksijen ve hidrojen elementlerinden oluşur. insan organizması, hücrelerin karbonhidratı özümleyebilmesi için, onu şeker haline dönüştürür. Eğer bir karşılaştırma yapılırsa, benzinin otomobildeki işlevi ne ise, karbonhidratların bedenimizdeki görevi de odur, denebilir. Karbonhidratlar, yağlar ve proteinler, günlük besinlerimizde bulunurlar. Bu nedenle her gün yemek yemek, insan organizmasının çalışabilmesi için gereken enerjiyi sağlaması açısından gereklidir. Belirli besinlerin içerdiği enerjiler, bilim adamlarının kalori adını verdikleri üniteler aracılığıyla ölçülürler. 81 kalori, 1 kilogram suyu 1 °C'ye kadar çıkartacak ısıyı gerektiren miktardır, insan bedeninin, yaptığı işe göre çeşitli miktarlarda kalori atması gerekir, örneğin, hafif işte çalışanlar için 3 bin kalori yeterli iken, ağır iste çalışanların günde 4 bin 500 kalori almaları gereklidir. Anımsanması gereken nokta şudur Gıda maddelerinden, özellikle yağlardan sağlanan besinler, anında kullanılmakla birlikte, ilerisi İçin stok edilebilir. Sağlıklı bir beden için, düzenli ve dengeli beslenmek gerekir.

Vitaminler Neden Önemli?
imagesvit1.jpg

Dengeli ve Yeterli beslenmenin önemi

DENGELİ VE YETERLİ BESLENMENİN ÖNEMİ

Sağlık Bakanlığı ve Hacettepe Üniversitesi, vatandaşlarımızın beslenme konusunda bilinçlenmelerine katkıda bulunmak amacıyla “Türkiye’ye Özgü Beslenme Rehberi”ni hazırlamıştır. Rehberde, her gün alınması gereken temel besinler, yandaki dört yapraklı yonca şekli üzerinde gösterilmiştir. Yoncanın her bir yaprağı bir besin grubunu göstermektedir. Her bir besin grubu ve bunların vücudumuz için önemi aşağıda belirtilmiştir.

SÜT GRUBU
sut-urunleri.jpg
Süt yoğurt, peynir ve süt tozu gibi sütten yapılan besinlerdir. Bu besinler kalsiyum minerali ve yağ içerir. Yetişkinlerin günde iki, çocukların ve gençlerin ise üç-dört porsiyon süt ve süt ürünü tüketmeleri gerekir. (Bir orta boy su bardağı süt veya yoğurt ile iki kibrit kutusu büyüklüğündeki peynir bir porsiyondur.)

Vücudumuz İçin Önemi

• Süt ürünlerinde bulunan kalsiyum, kemiklerimizin ve dişlerimizin sağlıklı gelişmesini sağlar.

• Hücrelerimizin çalışmasında önemli rol oynar.

• Yoğurt yemek ve tuzlu ayran içmek, ishal tedavisinde hayati önem taşır.

ET, YUMURTA VE KURUBAKLAGİL GRUBU
images?q=tbn:ANd9GcRQpHlcUKxaPu3Fsn-UZ3VZ90lvD3Ro7NcvfzRYYAtexuA0WtuT
Et, tavuk, balık, yumurta, kuru fasulye, nohut, mercimek, ceviz, fındık, fıstık gibi yağlı tohumlu besinler bu grupta yer alır. Bu besinler protein, mineral, vitamin, yağ ve karbonhidrat içerir. Et, yumurta ve kurubaklagil grubundan günde iki porsiyon alınmalıdır.

Bu besinlerin her gün tüketilmesi gereken miktarları şöyledir:

- Et, tavuk, balık vb. 50-60 g (iki ızgara köfte kadar)

- Kuru baklagiller 90 g (bir çay bardağının alabileceği kadar)

- Yumurta haftada üç-dört adet

Vücudumuz İçin Önemi

• Büyümeyi ve gelişmeyi sağlar.

• Hücrelerimizin yenilenmesini ve dokularımızın onarımını sağlar.

• Kan yapımında görevli önemli besin içeriklerini sağlar.

• Sinir ve sindirim sistemlerimiz ile derimizin sağlığında görev alan besin içerikleri en çok bu grupta bulunur.

• Hastalıklara karşı direncimizi artıran besin içeriklerini sağlar.

• Özellikle protein ihtiyacının arttığı bebeklik ve çocukluk dönemlerinde, bu gruptaki besin içeriklerinin alınması önemlidir.

SEBZE VE MEYVE GRUBU
images?q=tbn:ANd9GcRMP_VhpbiQl8BxVmjiYOQYLhoU4YIGlmrUwRk8e2LLhb6epIGx

Bitkilerin yenebilen her türlü kısmı, sebze ve meyve grubu altında toplanır. Sebze ve meyvelerin içeriklerinin önemli bir kısmını su oluşturmaktadır. Bunun yanında mineral ve vitamin bakımından zengindir. Sebze ve meyve günde en az beş porsiyon (Bir orta boy elma, muz, portakal veya iki fincan pişmiş sebze bir porsiyondur.) sebze ve meyve tüketmemiz gerekir.

Vücudumuz İçin Önemi

• Hücrelerimizin yenilenmesini ve dokularımızın onarımını sağlar.

• Büyümemize ve gelişmemize yardım eder.

• Deri ve göz sağlığımız için önemlidir.

• Diş ve diş eti sağlığımızı korur.

• Hastalıklara karşı direncimizi artırır.

• Kalp-damar hastalıklarının ve bazı kanser türlerinin oluşma ihtimalini azaltır.

• Bağırsaklarımızın düzenli çalışmasına yardımcı olur.

• Vücuda zararlı maddelerin vücuttan atılmasına yardımcı olur.

EKMEK VE TAHIL GRUBU
248_fiber-5648.jpg
Buğday, pirinç, mısır, çavdar ve yulaf gibi tahıllar ve bunlardan yapılan ürünler bu grup içinde yer alır. Bu besinler vitamin, mineral, protein, yağ ve karbonhidrat içerir. Tahıl ürünleri günde altı porsiyon tüketilebilir. (Bir dilim ekmek veya dört yemek kaşığı pilav bir porsiyondur.)

Vücudumuz İçin Önemi

• Vücudumuzun enerji kaynağıdır.

• Çavdar ve yulaf gibi lif içeriği yüksek olan besinlerin tüketimi, bağırsaklarımızın düzenli çalışmasını sağlar.

Yeterli ve dengeli beslenebilmek için dört farklı besin grubundaki bu yiyeceklerden her gün yeteri kadar tüketmeliyiz. Besin gruplarında yer alan herhangi bir besin içeriğinin yetersiz alınması durumunda, vücutta o besin içeriğinin görevi yerine getirilemez. Bunun sonucunda da vücudun çalışması aksar ve bazı hastalıklar ortaya çıkar. Sağlığımızı korumanın ve hastalıkları önlemenin temel şartı yeterli ve dengeli beslenmektir

Besinlerin Gerekliliği

Canlılık faaliyetlerinin devamı için hücrelerin enerjiye ihtiyacı vardır. Canlılar ihtiyaçları olan enerjiyi yedikleri besin maddelerinden sağlarlar. Vücudumuzdaki hücreler; büyüme, gelişme ve aşınan yerlerin onarılması faaliyetlerini sürdürür. Tüm bu olaylar için vücudumuz dışarıdan bazı maddeler almalıdır.

Vücudumuzun canlılık faaliyetlerini devam ettirebilmesi için ihtiyaç duyduğu ve dışarıdan aldığı maddelere besin, besinleri alıp yemeye de beslenme denir.
Besinler sindirim organlarında hücre zarından geçebilecek kadar küçük parçalara ayrılır ve kan yoluyla hücrelere taşınır. Hücreler besinleri çeşitli yaşamsal olaylarda kullanır. Her besin, hücrelerde değişik görevleri yerine getirir.

Besinlerin bir kısmı bitkilerden elde edilir. Bitkilerden elde ettiğimiz besinlere bitkisel besinler denir. Patates, buğday, sebze ve meyveler bitkisel besinlerdendir.

Et, yumurta, süt gibi besinler hayvanlardan elde edilir. Bu besinlere ise hayvansal besinler denir.
Besinler vücudumuzda enerji verme, yapıcı onana olma ve düzenleyicilik yapma gibi görevleri yerine getirir. Besinleri vücudumuzdaki görevlerine göre aşağıdaki gibi gruplandırırız.

Enerji Verici Besinler: Karbon hidratlar, yağlar, proteinler
Yapıcı Onarıcı Besinler: Proteinler, yağlar, madensel tuzlar, su
Düzenleyici Besinler: Madensel tuzlar, su, vitaminler

Besin Grupları

Enerji Verici Besinler
Başlıca enerji verici besinler karbon hidratlar, yağlar ve proteinlerdir.
Karbon hidratlar: Şeker ve şekerli yiyeceklerle patates, tahıl ve unlu gıdalarda bulunan nişasta, karbon hidratlar grubuna giren besinlerdir.
Yağlar: Tereyağı, içyağı, kuyruk yağı gibi hayvansal yağlarla; zeytin, ayçiçeği, fındık ve susam gibi bitkilerde bulunan yağlardır. Hücreler enerji elde ederken, önce karbon hidratları kullanır. Bittiğinde yağları kullanır.
Proteinler: Daha çok etin yapısında, süt ve yumurta ile baklagillerde, bir miktar da diğer besinlerde bulunur. Hücrelerde karbon hidrat ve yağ olmadığında yakılarak enerji elde edilir.

Yapıcı Onarıcı Besinler
Bir binanın tuğla ve harç gibi maddeleri ne ise vücudumuz için de yapıcı onarıcı maddeler aynıdır. Yapıcı onarıcı maddeler; proteinler, yağlar, madensel tuzlar ve sudur.
Proteinler: Esas görevleri yapıcı ve onarıcılıktır. Hayvansal besinler, bitkisel besinlere göre daha fazla protein içerir.
Madensel Tuzlar: Madensel tuzlar en çok kemiklerin ve dişlerin yapısında bulunur. Madensel tuzlar; bitkisel ve hayvansal besinlerin yenmesiyle, bir miktarı da suyla vücuda alınır.
Su: Açlığa 7-8 gün, susuzluğa 3-4 gün dayanabiliriz. Ağırlığımızın %65-70'i sudur. Vücudumuzdaki suyun %10'u eksilirse yaşamımız tehlikeye girer, %20'sinin kaybı ise ölüme neden olur.
Suyun en önemli özelliği; içerisinde tuz, şeker gibi bazı maddeleri çözebilmesidir. Bir günlük su ihtiyacımız 1,5 - 2,5 litre kadardır. Bu miktar, iklime ve yediğimiz besinlere göre değişebilir. Alınan suyun çoğu, ter ve solunum yoluyla dışarı atılır.

Düzenleyici Besinler
Vücudumuz canlılığını devam ettirdiği sürece, çeşitli yaşamsal olayların düzenli bir şekilde devam etmesi gerekir. Düzenleyici besinler vücudumuzdaki yaşamsal olayları düzenlemekten sorumludur. Düzenleyici maddeler su, madensel tuzlar ve vitaminlerdir. Yapı maddesi olarak görev yapan su, vücudumuzda düzenleyici olarak da görev yapar.

Vitaminler

Sağlıklı yaşamamız, yediğimiz besinlerin içinde yeterince vitamin bulunmasına bağlıdır. Vitamin eksikliği, insanda önemli hastalıklara neden olur. Vitaminler hemen hemen her türlü besinde bir miktar bulunur. Vitaminlerin miktarı taze besinlerde daha fazladır. Çünkü bekleyen besinlerde vitaminlerin bir kısmı parçalanıp bozulur. Vitaminler enerji verici besin maddelerinin yakılması sırasında tutuşturmayı kolaylaştırıcı etki yapar.
A Vitamini: Büyüme ve gelişmeyi düzenler, zayıf ışıkta görebilmeyi sağlar. Yeşil sebzelerde, havuçta, balık etinde, karaciğerde, yumurta ve sütte bulunur.
B Vitamini: Kalp ve sinirlerin düzenli görev yapmasından sorumludur. Buğday, pirinç gibi tahıllarla karaciğerde bulunur.
C Vitamini: Diş etlerinin sağlıklı olmasına yardım eder. Vücudun hastalıklara karşı dirençli olmasını sağlar. Yeşil sebzelerde, portakal ve limonda bulunur.
D Vitamini: Kemik gelişimini düzenler, dişlerin sağlam ve kuvvetli olmasına yardım eder. Balık yağında, yumurta sarısında ve karaciğerde bulunur.
Yukarıdaki vitaminlerden başka E ve K vitaminleri de vardır.

Sindirim Organları ve Görevleri
sindirimorganlariningorevle.gif

Boşaltımda Görevli Yapı ve Organlar
bosaltimkavram.jpg

bosaltimorganlari.jpg

İNSAN VE TOPLUM SAĞLIĞINDA SİGARA VE ALKOL
$igaranın Zararları

Ağız kokusu yapar, diş ve diş eti hastalıklarına yol açar.
Dudak, yanak ve gırtlak kanserine neden olur. Hatta sigarayı yakmadan dudağında taşıyan yada tütün çiğneyenlerde de ağız için kanserleri görülür.
Dilde, tat alma duyusunda bozulmalar olur.
Beyin hücrelerinin ölümüne yol açar. Öğrenme bozuklukları, hafıza zayıflığı ve erken bunama görülür.
Göz merceğinin saydamlığının azalmasına yani katarakta sebep olur.
Cildin yapısının bozulmasına neden olur. Leke ve kırışıklık oluşur. Selülitlere sebep olur.
Burunda koku alma duyusu azalır.
Sinüzit, farenjit, bademcik ve orta kulak iltihabı gibi üst solunum yolu hastalıklarına yol açar.
Damar sertliğini hızlandırır. Beyin ve kalpte damar tıkanıklığına neden olur. Kalp krizi ve tansiyon yükselmesi görülür.
Erkeklerde iktidarsızlığın başlıca sebeplerindendir. Ayrıca mesane kanserinin önemli nedenlerindendir.
Akciğerlerde çeşitli hasarlara, astım ve kronik bronşit gibi hastalıklara neden olur. Bronşlarda ve akciğerlerde birçok çeşit kanserin oluşmasına neden olur.
Gastrit, ülser ve reflü hastalığına sebep olur. Mide ve yemek borusu kanserine yol açar.
Gebelikte tüketilen sigara düşük doğumlara ve bebekte gelişme geriliğine neden olur.
Erken menopoz ve rahim kanserinin sebebidir.
Parmaklarda sararmaya ve tırnaklarda zayıflamaya yol açar.
Kemik erimesine neden olur.
Burger hastalığına sebep olur. Bu haslatık, el ve ayaklardan başlayarak tıkanıklığa yol açar ve uzuvların kesilmesi gerekir.
Vücutta yorgunluk, uykusuzluk hali, stres, gerilim, performansta düşme ve reflekslerde azalma görülür.
Pankreas kanseri riski artar.
Hastalık, yara ve ameliyat tedavileri uzun sürer.
Kullanılan ilaçları etkisizleştirebilir.
Bütçenize yük olur, çevre kirliliğine yol açar, yangınların en önemli sebeplerindendir.
Çocuklarınız kanseri önleyen genlerden yoksun hayata gelir.
Hamilelerde %10-15 eksik kiloda doğuma ve bebek zeka eksikliğiyle doğar.
Çevrenizdekileri de bu zararları verirsiniz. Çocuğunuzun sigaraya başlama oranı daha fazladır.

images?q=tbn:ANd9GcSvho3LDiP0jRcPSR1YGX2CNsx7DBaFw7tfVNLxTanmKgaIDO1ximages?q=tbn:ANd9GcTVYCuTgmd2klk9tRYP4QkUz31F3DkseDFWqAslO0ymIRlsS3HUgQ

Alkolun Zararları

Beyin ve sinir hücrelerinin zarlarını zehirler veya uyuşturarak kullanılmaz hale getirir.
Aşırı alkol geçici hafıza kaybına neden olur
Alkol göze giden görme sinirlerinede tesir eder. Sulanma ve görme bozukluklarına neden olur. Netcede ameliyat kaçınılmaz olur. Körlüğe neden olabilir.
Midenin iç yüzeyini kaplayan tabakayı tahriş eder ve buna bağlı olarak gastrit’e yol açar. Mide zarında yırtıkları oluşur. Mide ve yemek borusunda iç kanamalar meydana gelir. Kusma gözlemlenir.
Kalp kasına zarar verir ve buna bağlı olarak kalp hastalıklarına yol açar. Kalp atışlarında düzensizlik meydana gelir. Kalp yetmezliğine neden olabilir.
Erkeklerde sertleşme olmamasına neden olabilir. Kadınlarda ise adet bozukluğuna sebep olabilir. Anne karnındaki bebeğin gelişimini olumsuz etkiler.
Damar kireçlenmesine yol açar.
Terleme ve kanın akışını hızlandırır. Kanı sulandırır. Yaralanmalarda, yaralı bölgenin geç iyileşmesine neden olur.
Tepki refleksleri azalır, beynin düşünme ve karar verme düzeni zayıflar.
Yemek borusu, gırtlak, mide ve pankreas kanserlerine neden olur. Kanser riskini büyük oranda artırır.
Alkol kullanımından bir gün sonra baş ağrısı ve ağız kuruluğu çok sık görülür.
Sonradan utanacağınız, pişman olacağınız yada pişman olmaya bile vakit bulamamanıza yol açabilecek davranışlarda bulunmanıza yol açabilir.

images?q=tbn:ANd9GcTCOQXL72zMaegWXOK0iKMORhgKGtUsykavnR8YHq5t3drZcZTa
Unless otherwise stated, the content of this page is licensed under Creative Commons Attribution-ShareAlike 3.0 License